Kerr tipindeki bir kara deliğin olay ufkunda Kainatın sınırlarında dolaşan bir derviş... Bizlere kalansa... Donmuş zamana gömülü o evrensel yasa ; Donmuş Zaman Zifiri karanlığa uzanır iken umutsuzluğunun menzili İşte karşında, ifadesiz, ışıkîyân Nesîmî Cem eylesen yüz on dört olur mîsalî Bir düş, içinde de bir kelâm, Zamansız bir de sefirî bekliyor seni Bilgeler sultanı, her halinden belli Hissetmeseler de zamanın ağırlığını Aslında bilirmiş seyyidler ve dervişler Doğunun anlayışı zamandan da ağır gelir imiş bazısına Mişli geçmiş zamanlarla anlam kazanan, Zamansız bir sefirî Ne kadar inkar etsen de, karşında ve hareketsizce bekler Bir fikir ve bir meyve Aynı şeydir belki de Bir giz sunuluyor sana Cem eylesen yüz on dört olur mîsalî Bir düş, içinde de bir kelâm Menzile az kalmış iken parıldar uzaklardan o evrensel yasa Zaman donar kalır, yaklaşır iken sîdret-ül müntehâ Zamanın efendisi ve bilgeler sultanının bir düşü vardır