Neden Newton değil de Leibniz ?
Neden Newton değil de Leibniz ? I Doğa’nın doğrusal olmayan ve süreksiz yapılarla da var olabileceğini çok önceden anlamış ve sezmişti. Bir okyanus, kendini oluşturan su moleküllerinden, yani ayrık yapıların farkına varmaksızın süreklilik algısı oluşturur. Uzay da böyledir ve bu şekilde varsayımlara temel oluşturur. Leibniz, algı temelli kurduğu metafiziksel ögelerine petites perceptions - küçük algılar teorisi - ekleyerek okyanustaki ses dalgalarının bir bütün olarak duyulmasından ve algı üzerinde gerçekleşen -tabiri caizse- bir "noise cancelling" mevcudiyetinden söz eder. Bu aynı zamanda süreklilik mekaniğinin zaman akışı algımızı nasıl değiştirebileceği ile yakından ilgilidir. II Newton’un uzayı mutlak olduğundan bir varlık algısı üzerine oturur. Oysa Leibniz uzay ve zamana ilişkiler topluluğu olarak bakar. Zaman için kullandığı “ Arka arkaya gelen olayların geliş düzeni ” ifadesi olaylar üzerine tanımlı kuantum mekaniksel zaman kavramına uygundur( se